Koroner Anjiyografi

KORONER ANJİYOGRAFİ

Kalp Anjiyografisi Nedir?

•Kalp damarlarını en detaylı ve en doğru olarak görüntülemenin yolu kalp anjiografidir.

•Kalp anjiyografi tedavi değil, tanı (teşhis) yöntemidir. Kalp boşluklarının ve kalpteki atardamarlarının (koroner arter) kontrast madde (bir çeşit tıbbi boya maddesi) verilmesi sırasında görüntülenmesi ve “X” ışınları kullanılarak hareketli film çekilmesi esasına dayanır.

•Kalp anjiyografi, anjiyografi cihazının ve eğitimli ve deneyimli doktor ile sağlık personelinin bulunduğu laboratuarlarda yapılır.

•Koroner anjiyografi kesinlikle bir ameliyat değildir. İşlem için hastanın uyutulmasına gerek yoktur, işlem süresince hasta uyanıktır ve konuşabilir.

•Kalp anjiyografisi ile elde edilen veriler tedavinin yönlendirilmesinde çok kıymetlidir ve çoğu hastada tedavi stratejisinin seçimi için temel belirleyici olmaktadır. Günümüzdeki teknolojik koşullar ve bilgi birikimi sayesinde, adı geçen işlemlerin başarı oranı yüzde 99’un üzerindedir.

•Kalp hastalıklarının tanısı için yapılan en önemli işlemlerden biridir. Anjiyografi sayesinde organları besleyen damarlar görüntülenerek damar hastalıkları veya bu damarlardan beslenen organlara ait tanı koydurucu bilgiler edinilir. Ayrıca elde edilen bilgiler doğrultusunda anjiografi tedavi amaçlı olarak da kullanılır.

Kalp Anjiografisi Hangi Durumlarda Yapılır?

  1. •Yoğun risk faktörlerin varlığında kalp damar hastalığı düşündüren göğüs ağrısı (angina pectoris) varlığında

  2. •Kalp krizi geçirenler (özellikle genç yaşlarda),
  3. •Kalp krizi sonrası yapılan tetkiklerde (efor testi, talyum sintigrafisi, tomografik anjiyografi)  problem görülenler,
  4. •Anjiyoplasti ve stent takılmış veya bypass ameliyatı olmuş hastalarda tekrar göğüs ağrısının ortaya çıkması,
  5. •Kalp damarları dışında başka bir nedenden dolayı kalp ameliyatı (kapak hastalığı gibi) veya kalp dışı bir ameliyat olacaklar belli bir yaşın üzerinde ise,
  6. •Belli bir neden yokken ciddi ölümcül ritim bozukluğu olan hastalarda (VT - VF)
  7. •Belli bir neden yok iken kalp yetmezliği olan hastalarda,
  8. •Risk faktörlerinin varlığında damar hastalığı olduğunu düşündüren testlerin anormal çıkması halinde (şikayeti olmasa bile),
  9. •Kalp krizinin tipine göre hemen veya tedavi sonrası kalp damarlarını değerlendirme amaçlı
  10. •Şeker hastalarında; kalp damar hastalıklarında sıklıkla görülebilen göğüs ağrısının olmayabileceği, yaşlılarda ise kalp damar hastalığında, göğüs ağrısı yerine, boyun, sırt, karın hatta diş ağrısının bile olabileceği unutulmamalıdır.

Sonuç olarak; 

•Kalbin anjiografi kararı; doktorunuz tarafından şikayetleriniz, risk faktörleriniz, tedaviniz, kısacası siz bir bütün olarak değerlendirildikten sonra verilen bir karardır.

KALBİ BESLEYEN ATARDAMARLAR

•Kalp de tıpkı diğer organlarda olduğu gibi hücrelerden oluşur, oksijenlenmesi ve kanlanması gerekir. Her ne kadar kalbin her dört odacığı kanla dolu olsa da kalp beslenmesini kendi içindeki kanla değil; aort damarından ayrılan sağ ve sol kalp atardamarlarından (koroner arterler) beslenir. Başlangıçta 2 ana dal halindedir:

1) sağ kalbi besleyen atardamar (Sağ koroner arter veya kısaca RCA) ve

2) sol ana kalbi besleyen atardamar kısa bir segment sonrasında 2 ye ayrılır:

•a) sol ön inen atardamar (left anterior descending veya kısaca LAD)

•b) sirkumfleks atardamar (circumflex artery veya kısaca Cx)

Dolayısıyla, kalbi 2'si solda, biri sağda olmak üzere 3 atardamar besler.

•Sağ kalbi besleyen atardamar kalbin arka yüzünü, sağ kulakçık ve karıncığı kanlandırıp besler. Kendisinden; akut marjin, sol ventrikül, sinüs düğümü arteri gibi dallar çıkarlar. Bazen posterior descending dalını da verir.

•Cx atardamar ise kalbin arkasına yönlenerek sol kulakçığı, sol karıncığın yan ve arka kısımlarını kanlandırıp besler.  Kendisinden çıkan yan dallara obtus adı verilir. Bazen posterior descending dalını da verir.

•LAD ise kalbin ön yüzünde yukarıdan aşağıya doğru uzanır. Kalbin ön yüzünü kanlandırır. Kendisinden çıkan dallar diyagonal ve septal dallar olarak adlandırılır. Kalp kasının en büyük bölümünü sulayan damardır, dolayısıyla kalbin en önemli damarıdır. Bu damara bağlı kalp krizlerinde kalp kası hasarı daha büyük olur.

Kalbi Besleyen Atardamarlar Neden Önemlidir?

•Bu damarlar tıkandığı zaman (miyokart infarktüsü veya kalp krizi) kanlandırdıkları kalp bölgelerinde harabiyet ve buna bağlı kasılma bozuklukları oluşur.

•Kalbi besleyen bu damarların açık kalması son derece önemlidir. Ateroskleroz (Koroner arter hastalığı) dediğimiz hastalıkta bu damarlarda plak dediğimiz yapılar oluşur ve bunlar zamanla ilerleyip darlık ve tıkanıklıklara yol açarak kalp kasının beslenmesinin bozulmasına ve dolayısıyla ciddi problemlere neden olabilirler.

Kalp Anjiyografi Nasıl Yapılır?

•Kalp anjiyografi öncesi 4-12 saat aç kalınması gereklidir (ilaçlar çok az miktarda su ile alınabilir). Hasta anjiyo laboratuvarına alınmadan önce, işlem bölgesinin temizliği için her iki kasık bölgesinin tıraş edilmesi gerekir. Gereğinde sakinleştirici bir ilaç uygulanabilir.

•Kalp anjiyografide kalp damarlarına ulaşmak için çoğunlukla sağ kasık atardamarı (bazen kol) kullanılır. Bunun için burası iğne ile uyuşturulur ve damar içine daha sonra çıkarılmak üzere bir plastik kılıf yerleştirilir. Bu işlem sırasında hasta bazen hafif bir sızı duyabilir.

•Hastanın tüm işlem süresi boyunca duyduğu sıkıntı budur. Bundan sonraki bölümde hasta herhangi bir şey hissetmez. Daha sonra, adına kateter denilen yaklaşık 2 mm çapında içi boş borucuklar, plastik kılıf yolu ile kalbin damarlarının ağızlarına yerleştirilir ve bu borucuklardan damarları röntgen altında görünür hale getiren özel bir madde (kontrast madde) verilir ve değişik açılardan damarların görüntüleri alınır. Bu işlem 20-30 dakika kadar sürer.

•İşlem tamamlandıktan sonra kasığa yerleştirilen plastik kılıf çıkarılır ve 15-20 dakika süre ile bu bölgeye baskı yapılır. Kanamanın durduğu görüldükten sonra oldukça sıkı bir bandaj ile kapatılır ve buradan kanama olmaması için 4-5 saat süreyle bu bölgeye bir ağırlık konur. Bu süre boyunca hasta yatakta yatar. Daha sonra gerekli kontroller yapıldıktan sonra hasta kalkabilir ve dolaşabilir.

•Kalp anjiyografisinden sonra doktor sonuç hakkında ve tedavi konusunda hastayı bilgilendirir ve anjiyografi raporu verilir. İşlem sonrası doktorun uygun görmesine göre, çoğunlukla aynı gün veya ertesi gün eve gidilebilir.

•Hastaneden ayrıldıktan sonra 24 saat süre ile işlemin yapıldığı bölgeyi zorlamamanız önerilir.

•24 saat sonra işlem yerindeki bandı çıkarabilir, banyo yapabilirsiniz. Girişim yerinde, bazen kanın deri altına sızmasıyla morluklar, sertlik olabilir. Bunlar önemli değildir. Morlukların tamamen geçmesi bir kaç hafta alabilir. Ancak işlem yerinde kanama, şiddetli ağrı, ani şişlik olursa hemen hastaneye gidilmelidir.

Kalp anjiyografi ile ilişkili istenmeyen olaylar ve işlemin riski nedir?

•Kalp angiografi sırasında veya hemen sonrasında, nadir olmakla birlikte, işlemle ilgili sorun ve istenmeyen olaylarla karşılaşılabilmektedir. Kalp anjiyografi işlemi sonrasında az sıklıkla işlem yapılan damar bölgesinde ağrı, hafif şişlik ve morarma olabilmektedir. Ancak, işlem bölgesinde onarım gerektirecek yan etkilerinin olma olasılığı yüzde 2’dir.

•Nadiren inme (felç) ve kalp krizi gelişme ihtimali vardır. Deneyimli anjiyogragi laboratuvarlarında bu ciddi olayların ortaya çıkma sıklığı 1000’de 2 civarındadır. Hayati riskin ise 1000’de 2’den düşük olduğu bilinmektedir.

•Bunlar dışında oluşabilecek bazı yan etkiler (acil cerrahi, kalp damarlarında ve boşluklarında delinme, ağır alerjik reaksiyona bağlı tansiyon düşüklüğü, bazı ritim bozuklukları, geçici kalp pili gereksinmesi vb) çok nadir de olsa görülebilmektedir.

•Kasık bölgesine kılıf yerleştirilmesi sırasında veya girişim sonrasında kılıfın kasıktan çekilmesine bağlı olarak hissedilen ağrı sebebi ile “vagal reaksiyon” adı verilen geçici tansiyon düşüklüğü ve soğuk terlemeyle seyreden reaksiyonlar yüzde 2 oranında gelişebilmektedir. Sayılan bu tür yan etkilerin çoğunun tedavi ile telafi edilmesi imkanı vardır.

•İşlem sırasında kullanılan damarların görüntülenmesinde kullanılan ilaçlara bağlı olarak, özellikle de iyotlu kontrast maddeye bağlı olarak risk altındaki hastalarda böbrek yetersizliği gelişebilir. Böbrek yetersizliği gelişen hastaların çoğunda yetersizlik düzelmekle beraber nadiren hastaların daha sonraki hayatlarında diyaliz tedavisi almaları gerekebilir.

Kalp Anjiografi Sonucu Nasıl Değerlendirilir ?

•İşlem sırasında yapılan kayıtlar kardiolog tarafından değerlendirilir ve hastanın ne tip bir tedaviye ihtiyacı olduğu belirlenir. Genelde kadınlarda biraz daha fazla olmak üzere bir merkezde yapılan koroner anjiografilerin yüzde 10-20'i normal bulunur. Yani kabaca 5 anjiyografi kararı verilen kişinin 1 tanesi sağlam teşhis edilir.

•Hastalık bulunan bireylerin ise büyük bölümünde ilaç tedavisi ve/veya girişimsel tedavi (balon+stent tedavisi vb.) gerekir.

•Cerrahi tedavi hala önemini korumaktadır ancak girişimsel kardiolojideki gelişmeler yıllar içerisinde bu tedavinin sıklığını oldukça azaltmıştır.

Hastaların Kalp Anjiografi Öncesi Dikkat Etmesi Gerekenler

•Hastaneye gelmeden önce her iki kasık tıraşı yapılmalı ve banyo yapılmalıdır.

•İşlem günü aç olunmalıdır. Sonrasında ilaç için su dışında gıda alınmamalıdır.

•Kanı sulandıran ilaçlar kullanılıyor ise (Coumadin, Plavix, Fraxiparin gibi) işlemden önce doktora bildirilmeli ve gerekli tetkikler yapılmalıdır.

•İşlem sonrası olabilecek yan etkileri en az indirmek için işlem öncesi hastanın böbrek fonksiyonları dahil kan şekeri, EKG tetkikleri yapılmış olmalıdır.

More in this category: SENKOP-BAYILMA »