Kalp Damar Hastalıkları

Unstabil Angina Pektoris

Kararlı Olmayan (Unstabil) Göğüs Ağrısı (Angina) Nedir?

  • Kalbi besleyen atardamarlar önemli ölçüde daraldığında göğüs ağrısı oluşur buna tıp dilinde veya latince angina adı verilir. Angina çoğunlukla stabil yada kararlı angina dediğimiz klinik tablo ile gelir. Ancak bazı durumlarda kararsız angina dediğimiz darlık yerinde kalp krizine ilerleyici dinamik değişiklikler olabilir.
  • En sık sebep kalbi besleyen atardamarlarda damar sertliğine bağlı plak çatlaması ve üzerine eklenen pıhtıdır.
  • Kararsız göğüs ağrısı daha ciddi bir durumdur. Bu tür kararsız göğüs ağrıları kolaylıkla kalp krizine yol açabildiğinden daha tehlikelidir ve şikâyetler oluştuğunda hemen sağlık kuruluşuna gidilip gerekli tetkik ve tedavinin yapılması gereklidir.
  •  
    Kararsız (Unstabil) Angina (Göğüs Ağrısı) Görülme Şekilleri:
     
    Genellikle hastalar birkaç klinik tablo ile karşımıza gelir. 
     
    • İstirahat Göğüs Ağrısı: İstirahat sırasında uzamış (>20 dak.) göğüs ağrısı yüzde 80 hastada görülür.
    • Yeni Başlayan Ciddi Göğüs Ağrısı: Son 1 ay içinde yeni başlayan şiddetli göğüs ağrısı
    • Artan Göğüs Ağrısı: Daha önceden olan göğüs ağrısının daha sık oluşması, daha uzun sürmesi, daha az eşikte oluşması (örneğin 200 metre yürürken artık 100 metrede olması gibi): yüzde 20 hastada gözlenir.
    • Göğüs ağrısının kalp damarını genişleten ilaçlara cevap vermeyip süresinin eskiye göre uzaması, EKG’de ağrılı dönemlerde kalp krizi bulgusu olmaması ve kalp hasarını gösteren enzim yüksekliklerinin saptanmaması kararsız göğüs ağrısı tanımında yer almaktadır.
    • Tipik karakterde göğüs ağrısı göğüs orta hatta kollarda, alt çenede ve sırrta hissedilebilir. Aşağıdaki resimde ağrının yayılım yerleri görülmektedir.
    Tanı:
     
    • Öncelikte hastanın anlattığı şikâyetler önemlidir. Özellikle istirahatta başlayan, uzun süren veya dilaltına cevap vermeyen göğüs ağrısı tanıda önemlidir. Tanı ve takipte EKG izlemi önemli problemi gösteren değişiklikler gözlenebilir.
    • En önemli kısım ise kalp hasarını gösteren kalp enzimlerinin normal olmasıdır. Eğer kalp enzimleri yüksek çıkarsa buna ST yükselmeli olmayan kalp krizi denilir.
    Tedavi: 
    • Hastanın ekg, muayenesi, şikâyetleri ve bakılan kan kalp krizi enzimlerine göre 2 farklı tedavi uygulanabilir
    1)Tanısal Testler ile Değerlendirme:
    • İzlemde göğüs ağrısı olmayan, normal yada öncesine göre değişmeyen ekg bulunan, kalp enzimleri normal olan düşük riskli hastalar efor testi, sintigrafi ve koroner BT angiografi (kansız angiografi) gibi tetkikler ile değerlendirilmelidir.
    2)  Hastaneye Yatış:
    • İzlemde göğüs ağrıları tekrarlar ise, ekg değişiklikleri, yeni veya kötüleşen kalp yetmezliği gibi bozukluklar saptanırsa hastalar mümkünse hemen yoğun bakımda izleme alınarak sürekli EKG, nabız ve tansiyon takibi ile yakın gözlem altında tutulur.
    • Tedavinin amaçları kararsız göğüs ağrısının kalp krizine ilerlemesini durdurmak, kalp hasarını en az düzeyde tutmak, iyileşebilmesi için kalbin taleplerini azaltmak ve olabilecek kötü etkileri önlemektir. Kanın sulanmasını sağlayan aspirin mutlaka verilir. Damardan verilebilen kan sulandırıcı ilaç olan heparin tedavisi de başlatılır. Hastanede ilaçların ve sıvıların kontrollü bir şekilde verilebilmesi için intravenöz (damar içi) yol açılacaktır.
    Kalp Angiyografisi:
    • Hastaneye yatması gereken kararsız angina hastalarında klinik veya kan bulguları açısından herhangi bir engel yoksa kalbi besleyen atardamarlar angiografi ile görüntülenmelidir. Yapılan kalp angiografisinin sonucuna göre hastalara ilaç tedavisi, balon/stent veya bypass önerilebilir. 
    • Bu tedavilerin seçiminde hastanın damar yapısı, yandaş hastalıkları özellikle şeker hastalığı ve klinik durumu da önemlidir. En uygun tedavi seçenekleri kardiyolog ve kalp damar cerrahların ortak yaptığı konseylerde karar verilir.