Hipertansiyon

Hipertansiyon Tanısı

Tanıya yönelik işlemlerin hedefi şunlardır:

  • Kan basıncı düzeyi ile hipertansiyon tanısını koymak
  • Hipertansiyonun olabilecek ikincil nedenlerini saptamak;
  • Diğer risk faktörlerini, hipertansiyonun yapabileceği organ hasarlarını ve yandaş hastalıkları araştırarak kalp ile ilgili olabilecek riskleri değerlendirmektir.
  • Hipertansiyon tanısı en az 2-3 muayene ziyaretine ve her muayene ziyaretinde en az iki kan basıncı ölçümüne dayanmalıdır; ancak özellikle şiddetli vakalarda tanı tek bir ziyarette elde edilen ölçüm sonuçları esas alınarak konabilir. Ölçümlerden önce hastanın sessiz bir odada birkaç dakika oturması sağlanmalıdır. 1-2 dakika arayla en az iki ölçüm yapılmalı ve ilk iki ölçüm birbirinden büyük ölçüde farklıysa, ek ölçümler yapılmalıdır.
1)KAN BASINCI ÖLÇÜMÜ 
  • Kan basıncı hekim veya hemşire tarafından hastanede, hasta veya bir yakını tarafından evde veya otomatik olarak tansiyon holter ile 24 saat boyunca ölçülebilir. Kan basıncının 140 mmHg veya diyastolik (küçük tansiyon) kan basıncının 90 mmHg nin üzerinde olması veya her ikisinin bu değerler üzerinde olması hipertansiyon tanısı için yeterlidir.
  • Hipertansiyon tanısı konulduktan nedene yönelik sorgu, muayene, kan ve idrar tetkikleri istenecektir. Tetkikler bir hastalığa bağlı hipertansiyon durumunu işaret ediyorsa o hastalığa yönelik ilgili uzman tarafından tedavi düzenlenecektir.
  • Eğer tüm tetkikleriniz normal sınırlarda ise esansiyel (Primer - Birincil ) hipertansiyon tanısı konulmuş olacaktır. Bilindiği gibi tüm hipertansiyon vakalarının 90-95 nin sebebi ortaya konamaz ve esansiyel olarak adlandırılır.
2)Hipertansiyonun olabilecek ikincil nedenlerini saptamak;
  • Kapsamlı bir şekilde ailesinde hipertansiyon, şeker, erken ortaya çıkan kalp damar hastalığı, inme veya böbrek hastalığı olup olmadığı öğrenilmelidir. Hastanın aşağıda olduğu gibi geniş hastalık hikayesi alınmalıdır:
  • Yüksek kan basıncının süresi ve önceki düzeyleri;
  • İkincil hipertansiyon nedenlerini düşündüren şikayetler
  • Kan basıncını yükseltebilecek ilaç veya maddelerin alımı (örn. meyan kökü, burun damlaları, kokain, amfetaminler, doğum kontrol hapları, kortizol, ağrı kesiciler) dikkatlice sorgulanmalıdır.
  • Hipertansiyonu ortaya çıkarabilecek faktörler örneğin, tuz, alkol, sigara ve fiziksel aktivite miktarı, erken erişkin yaşamda başlayan kilo alımı sorgulanmalıdır.
  • Mevcut hastalıkları (Kalp damar hastalığı, kalp yetersizliği, inme, böbrek hastalığı, şeker hastalığı, astım veya KOAH) ve bu hastalıklarda tedavi için kullanılan ilaçlar sorgulanmalıdır.
  • Önceki hipertansiyon tedavisi, sonuçlar ve istenmeyen etkiler sorgulanmalıdır.
  • Hasta ve/veya eşine, uyku apne sendromu ve horlama hakkında sorgulamalıdır.
  • İkincil hipertansiyona düşündürebilecek işaretler dikkat edilmelidir.
  • Böbrek hastalığı, idrar yolu enfeksiyonu, idrarda kan, ailede böbrek hastalığı öyküsü (polikistik böbrek),
  • Hipertansiyon ile birlikte terleme, baş ağrısı ve çarpıntı atakları (feokromositoma)
  • Kas zayıflığı ve kasılma atakları (aldesteronizm), horlama, uykuda nefes durması gibi özellikler dikkatlice incelenmelidir.
  • Karın muayenesinde büyümüş böbrekler (polikistik böbrek), karın bölgesini dinlemekle duyulan üfürümler (renovasküler hipertansiyon), sırttan duyulan üfürümler (aort koarktasyonu), kasık nabızların azalması ya da gecikmesi (aort koarktasyonu) bize yararlı bilgiler verebilir.
3)Hipertansiyonun Yapabileceği Riskleri Değerlendirmek
a)Elektrokardiyografi:
  • Elektrokardiyografi yüksek kan basıncı olan herkeste bütün rutin değerlendirmelerin bir parçası olmalıdır. Sol karıncıkta kalınlaşmanın EKG bulguları tesbit edilen hastaların kalp damar hastalığına yakalanma riskleri artmaktadır. Hipertansiyonun kalp kasına verdiği hasarın göstergesi olarak önemlidir. 
b)Ekokardiyografi:
  • Sol karıncıkta kalınlaşmanın kesin tanısı ekokardiyografi dediğimiz kalp ultrasonu ile konur. Kalp damar hastalığına yakalanma riski açısından EKG’den daha duyarlı ve değerlidir.
c)Böbrek Testleri:
  • Hipertansiyonu olan bir hastada, herhangi bir bozulmuş böbrek işlevi bulgusu sıktır ve tedavi gören hastalarda dahi gelecekteki kalp ilgili olabilecek olaylara ve ölüme ilişkin çok güçlü bir tahmin faktörüdür. Hipertansiyona bağlı böbrek hasarını 2 yolla tesbit edebiliriz.
  • Azalmış böbrek işlevi bulgusu: MDRD veya kreatin klirensi denilen böbrek testleri ile ölçülür.
  • MDRD yaş, cinsiyet, ırk ve kan kreatinin değerleri ölçülür ve normal değer 60 (mL/dak/1.73 m2) üstüdür
  • Kreatin klirensi 24 saat toplanan idrar ile veya yaş, kilo ve kan kreatinin değerlerinin gerektiği formül ile ölçülür. Norma değeri 60 mL/dak üstüdür. (Direk hesaplama yerine)
  • İdrarda protein atılımının artması: İdrarda protein atılım oranı sabah ilk idrar ile veya 24 saatlik toplanan idrar ile tesbit edilebilir. Sabah ilk idrarı için normal değer <30µg/mg  iken 24 saatlik toplanan idrarda <30 mg/24 st şeklindedir.
d) Şeker Testleri:
  • Şeker hastalarında en önemli ölüm sebebi kalp damar hastalıkları olduğu çok iyi bilinmektedir. Özellikle şeker tanısı olan hastalarda kalp korumasını en üst düzeye çıkarmak için, daha yoğun hipertansiyon ilaç tedavisi tavsiye edilmiş ve hedef kan basıncı değeri <130/80 mmHg olarak önerilmiştir. Bununla birlikte her hastada altta yatan bir şeker hastalığını atlamamak için kan şeker düzeyi bakılmalı riskli ise kesin tanı için 2 saatlik kan şeker testi uygulanmalıdır.
e) Şişmanlık:
  • Yapılan büyük çalışmalarda bel çevresi ve VKİ normalin üstünde olan bireylerde kalp damar hastalığı riski artmaktadır. Bu anlamda hastalarımızın mutlaka bel çevresini ve vücut kitle indeksini ölçmeliyiz. Bel çevresi  erkeklerde 102 cm’in üstünde ,  kadınlarda 88 cm’in üstünde olması önemli bir risk faktörüdür. VKİ kilo/boy’un karesi şeklinde formül ile hesaplanabilir ve 25’in üstü hafif kilolu, 30 üstü şişman olarak değerlendirilir.
 
KAN BASINCI ÖLÇÜMÜ VE TA ALETLERİ
 
Tansiyonu Nasıl Ölçelim?
  • Tansiyon aletleri cıvalı, ibreli veya elektronik olabilir. Elektronik olanlar ise bilek veya koldan ölçüm yapabilir. Tansiyon normal olarak gün içinde değişiklikler gösterebilir. Ancak istirahat halinde ölçülen tansiyon, hep normal sınırlar içinde olmalıdır. İlk ölçümlerde her iki koldan da ölçüm yapılmalıdır. Tansiyon, normalde sağ kolda biraz daha yüksek olabilir (10 mm cıva kadar) ve sağ koldan ölçüm daha doğrudur.

  • Tansiyon, normal olarak gece uykuda iken 10-20 oranında düşer. Normalde görülen bu düşmenin olmaması kalp damar hastalıkları açısından risk yaratır. Tansiyonun ölçümü oldukça basittir. Kendiniz de rahatlıkla ölçebilirsiniz. Üst koldan veya el bileğinden ölçüm yapan elektronik aletler, kendi başınıza ölçüm yapmak için oldukça uygundur. Bu cihazlarla ölçüm yaparken cihaz kalp hizasında olmalıdır. Dinleme aletiyle ve manşon kullanarak ölçüm yapmak isterseniz bunun tekniği hakkında doktorunuz size yardımcı olacaktır.
  • Elektronik cihazlar ölçümlerde nabız sayısını da verirler. Ritim düzensizliklerinde cihazın gösterdiği nabız normalden düşük olabilir. Tansiyonunuzu ölçtürürken en az 5 dakika dinleniniz ve kolunuzu sıkmayan giysiler giyiniz. Tansiyon normalde oturur durumda iken ölçülmelidir.
Tansiyon ölçümü için genel kurallar
  • Tansiyon, ideal olarak sakin ve sessiz bir ortamda, dinlenmiş ve sakin iken ölçülmelidir. Son 15 dakika içinde sigara, çay gibi kan basıncını etkileyebilecek şeyler almamanızda yarar vardır. Kan basıncı ölçülecek kolunuz çıplak olmalı, kolunuzu sıkan giysiler giymemelisiniz, manşon kalp hizasında olmalı, gerekirse kol alttan yastık gibi bir cisimle desteklenmelidir,
NASIL BİR TANSİYON ALETİ ALMALIYIM ?
  • Tansiyon Aleti Tipleri Tansiyon ölçümü için tansiyon cihazları kullanılır, günümüzde havalı, cıvalı ve elektronik cihazlar bulunmaktadır. Civalı olanlar daha çok, hasta yoğunluğunun fazla olduğu klinik, hastane vb. ortamlar için daha uygundur. Ev kullanımları için elektronik olanlar tercih edilir. Tansiyon aletlerini piyasada bulunan kategorilere göre genelde 3 sınıfa ayırabiliriz.
1) CİVALI TANSİYON ALETİ
  • Bu kategori saydığımız civalı olan tansiyon aletleri en eski olandır. Bunlar tansiyonu çok doğru olarak ölçerler Ve genellikle hastanelerde kullanılır. Bu aletlerin dezavantajı ise kapladıkları yer ve katlanamamalarıdır. Klinik ve hastane açısından ideal olan bu aletler sıklıkla bir duvara sabitlenir. Bir yerden bir yere götürmek zor olduğu için evler için uygun olmayabilir.
  • Doğal bir mekanizmanın kullanılması ile ölçüldüğünden hata payı yoktur. Bu aletlerle tansiyon ölçülürken steteskopa ihtiyaç vardır. Ve ölçerken bu konuda eğitim almak ve dikkatli ölçme gerektirir. Fiyat olarak en pahalı gruptadırlar ve nadir bulunurlar.
2) KLASİK MANŞONLU TANSİYON ALETLERİ
  • Bu tansiyon aletleri hepimizin bildiği klasik tansiyon aletleridir. Bu aletler şişirilen kısımda meydana gelen basıncın yavaşça gevşetilerek kan basıncı değerlerini ölçme tekniğiyle yapılmışlardır. Eğer şişirme sisteminde bir kaçak veya problem yok ise tansiyonu büyük oranda doğru ölçerler. Yer kaplama açısından orta sınıfta yer alırlar. Evde kullanım için idealdir. Bu aletlerin kalibrasyon dediğimiz ayarlanma sorunu olmaz. Aldığınız günden atana kadar mekanik bir arza olmadığı sürece kullanma şansınız vardır. Tansiyon ölçerken steteskop ve uyulması gereken kurallar vardır.
  • Elle ölçülen cıvalı veya havalı tansiyon aletleri ile ölçüm tekniği:
  • Tansiyon aletindeki manşonun (havanın doldurulduğu lastik kısım) havasını boşaltınız,
  • Kol atardamarı elinizle hissediniz (bu atardamar, dirsek kıvrımının iç tarafında baş parmağınız veya işaret ve orta parmağınızın uç kısımları ile rahatça hissedilir),
  • Manşonu, dirsek kıvrımının 3-4 cm üst kısmına, içindeki hava torbası kol arterini ortalayacak şekilde ve kola tam oturacak şekilde, yeterli sıkılıkta (ne sıkı, nede gevşek) kola sarınız
  • Steteskop kulaklığını dış kulak yolunu kapatacak şekilde takınız (kulaklığın uçları öne bakacak biçimde).
  • Steteskopun diyafram olan kısmı manşonun altına girmeyecek şekilde, kol atardamarının üzerine fazla bastırmadan koyunuz,
  • Manşon basıncını puar dediğimiz alet ile ölçüm yapılan kişide beklenen büyük tansiyondan 15-20 mm Hg daha yüksek olacak şekilde arttırınız
  • Puar musluğunu yavaşça açarak manşon basıncını saniyede 1-2 mm Hg hızla düşürürken sesleri takip ediniz,
  • Seslerin ilk duyulduğu anda manometreden (basınç ölçer) okunan basınç, sistolik basınçtır (büyük tansiyon) (örnek olarak 130 mmHg),
  • Manşon basıncı sürekli düşürülürken ses duyulmaya devam eder, daha sonra şiddeti azalır ve bir noktada sesler kaybolur. Seslerin kaybolduğu anda okunan basınç ise diyastolik basınçtır (küçük tansiyon) (örnek olarak 85 mmHg)
  • Steteskopunuzu kulağınızdan çıkarınız.
  • Tamamen havası boşaltılan manşonu koldan çıkartınız
3) ELEKTRONİK (DİGİTAL) TANSİYON ALETLERİ
  • Çeşitli marka ve modeller bulunmaktadır. Bu cihazlar otomatik olarak ölçüm yaparlar. Çoğunlukla steteskop (dinleme aleti) ihtiyacı olmaz. Üst koldan ölçüm yapanlar olduğu gibi bilekten de ölçüm yapanlar vardır. Bu aletler son derece küçük hacimli ve elektronik yapıdadır. Küçük olmaları sebebi ile taşımaları son derece kolaydır. Gün içinde evde işte arabada tatilde günlük gezilerde dahi kullanılabilir.         
  • Ayrıca nabız değerini ve geriye yönelik olarak ölçtüğünüz tansiyon değerlerini (örneğin son 10 değeri) gösterebilir. Ancak elektronik olduğu için periyodik olarak pil satın alıp pilini değiştirmeniz gereklidir. Yaygın inanışın aksine kolayca bozulmazlar. Genelde elektronik tansiyon cihazlarına karşı güven ile ilgili olumsuz bir ön yargı bulunmakla birlikte, bilinen markaların cihazları rahatlıkla kullanılabilir ve doğru sonuç verirler.
  • Genelde her cihazın kullanım şekli cihazla birlikte yazılı olarak gelmektedir. Ortak olarak hemen hepsinde bir açma kapama düğmesi ve hafızadaki ölçümleri gösteren bir düğme bulunur. İster koldan, ister bilekten ölçüm yapılsın, prensip olarak cihaz veya manşon kalp hizasında tutulmalı, ölçüm yapılırken konuşulmamalı, hareket edilmemelidir. Cihaz otomatik olarak manşonu şişirip yine kendisi indirip sonucu ekranında gösterir. Aynı zamanda hemen hepsinde nabız hızı da ayrıca gösterilir. Üst koldan ölçüm yapan cihazlar daha doğru sonuçlar vermektedir.